YENİ KURULAN TÜRKİSTAN EYALETİ BENGÜ İLDE ÖNEMLİ ADIM

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 19 Haziran 2018’de önemli bir karara daha imza attı. Bu imza ile Güney Türkistan eyaletinin ismi Türkistan eyaleti değişti ve eyaletin merkezi Çimkent şehrinden Türkistan şehrine taşındı. Böylece bölgeye hakim olmak isteyen güçler tarafından unutturulmaya çalışılan tarihi Türkistan ismi yeniden tarih sahnesine çıkmış oldu.

Nazarbayev Türkistan Eyaleti kararını imzalarken

Kazak aydınları tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in Güney Kazakistan eyaletinin isminin Türkistan olarak değiştirmesi hem ülke, hem de Türk dünyası açısından da büyük anlamlar taşıyor.

Kazaklar Kazak Hanlığı döneminden beri Türkistan şehrine önem vermişlerdir. Burada büyük mutasavvıf Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ve hocası Arslan Bab’ın türbesinin bulunması, şehre dini açıdan önem kazanmasına yol açtı. Hatta halk arasında “Medine’de Muhammed, Türkistan’da Hoca Ahmet” deyişi ortaya çıkmıştı. Bu sebeple Türkistan şehri Kazakistan ve Orta Asya’nın kutsal mekanlarından sayılmaktadır. Kazak hanları da vefatlarından sonra Yesevi Türbesi’ne defnedilmeyi vasiyet etmişlerdir. Bazen uzak mesafelerde soğuk kış şartlarında vefat eden hanların naaşları kış boyu bekletilip baharın gelmesiyle Türkistan’a nakledilip türbeye defnedilmişlerdi.

Sovyet döneminde Türkistan adı unutturulmaya çalışıldı. Bölgenin kardeş halklarının birleştirici bir isim olan Türkistan’ın yerine Orta Asya ve Kazakistan ismi devreye sokuldu. Böylece bölgedeki Kazak, Kırgız, Özbek, Tajik, Türkmen gibi hakları bölüp parçalayarak, hatta yer yer birbirleriyle düşman ederek yönetmek kolay olacaktı. Bu bağlamda Türkistan şehri ve Yesevi Türbesi önemsizleştirilip eski işlevinin yok edilmesine çalışıldı. Ancak bağımsızlıktan sonra, burada Kazakistan ve Türkiye’nin ortak üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi’nin açılmasıyla şehir kasaba görümünden kurtulup canlanmaya başladı. Üniversite’nin Kazakistan’ın başkenti Astana ile kültür ve ticaret şehri Almatı gibi önemli merkezlerde açılmayıp güneyinde bir kasaba gibi yerde açılması zaman zaman üniversite çevrelerinde yer konusunda hata yapılmış olduğu hususunda serzenişlerin de ortaya konmasına yol açtığı da oluyordu.

Kazakistan Türkistan Eyaleti haritası

Ancak, şimdi bu kararın yerinde olduğu görülmektedir. Türkistan şehri günümüzde kültür merkezleri, hotelleri ve yolları, 262 binlik nüfusu ile bağımsızlığın ilk günlerine göre çok gelişmiş bulunmaktadır. Üniversite de Türk dünyasının her ülkesinden öğrenci kabul etmeye önem vermesiyle şehrin ismine uygun konsepte bir misyon icra etmektedir. Türkistan şehri başkent oluşuyla birlikte gelişimi artan hızla devam edecektir. Önemli eksiklerinden biri olan uluslararası bir havaalanın burada açılmasıyla Türkistan şehri turizm konusunda da patlama yaşayacaktır.

Türkistan şehri ve Yesevi türbesi Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi komşu kardeş ülkeler için de aynı milli ve manevi öneme haizdir. Bu sebeple şehrin gelecekte sadece Türkistan’ın yani Güney Kazakistan eyaletinin değil, Nazarbayev’in 2002’de ortaya koyduğu “Orta Asya Birliği” fikri hayata geçtiğinde bu birliğin de merkezi olacağı muhakkaktır. Bu sebeple bu kararın bu ülkeler de büyük bir heyecanla karşılandığına şüphe yoktur.

Türkistan’ın Türk dünyası için önemini en güzel şekilde Kazak şairi Mağcan Cumabayev dile getirmiştir. Onun Türkistan isimli uzun şiirinin ilk dörtlüğü şu şekilde başlamaktadır.

Türkistan iki dünya eşiğidir;
Türkistan er Türk’ün beşiğidir.
Türkistan gibi güzide yurtta doğmak
Türk’e Tanrı’nın verdiği nasibidir.

Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın diğer bir politikası Kazakistan’ın “Bengü İl”, yani “devlet ebed müddet” olmasıdır. Tabii bu da bölgesel işbirliklerinin güçlü olmasından geçecektir. Nitekim Bağımsız Türk Cumhuriyetleri arasındaki işbirliği sürecinde aktif rol oynayan Nazarbayev bu konuda bir dönüm noktası olan Türk Keneşi, Türk Akademisi, TürkPA gibi kurumların kurularak faaliyete geçmesinde önemli rol oynamıştı.

Mustafa Çokay (A. Sarsenbayev)

Sovyet döneminde Kazakistan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığına kavuşması için Avrupa’da 1921-1941 yıllarında fikri çalışmalar yapan ve “Yaş Türkistan”, yani “Genç Türkistan” adıyla dergi de yayınlayan Mustafa Çokay bağımsızlık için Türkistan’ın önemine şu sözlerle vurgu yapıyordu: “Bağımsızlığa kavuşmak isteyen Türkistanlılar için sadece öz yurdunu ve halkını sevmek yetmez. Bizim Türkistan’ı ve Türklüğü başkalarına da sevdirmemiz gerekir.”

Günümüzde Türkistanlılar bağımsızlık amacına ulaştılar. Şimdi önlerinde bu bağımsızlığı pekiştirmek ve sonsuza kadar devam ettirmek görevi duruyor. Bu misyon için de Türkistan’ı ve Türklüğü başkalarına sevdirmek elzemdir. İşte Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev Türkistan Eyaleti kararıyla bu kutlu hedef doğrultusunda önemli bir adım daha atmış bulunuyor.

Prof. Dr. Abdulvahap Kara