TÜRKİYE KAZAKLARININ “HAZİN GÖÇ”Ü TÜRKÇEYE KAZANDIRILDI
Türkiye Kazakların göç liderlerinden Elishan Batur Elifoğlu’nun hayatını konu alan Jadi Şakenulı’nın “Hazin Göç” isimli tarihi romanı Türkçeye çevrilerek yayınlandı. Kitap ilk defa okuyucularıyla Kasım 2016’da TÜYAP İstanbul Uluslararası Kitap Fuarında buluştu. Nurgül Berikbolova tarafından Türkçeye kazandırılan ve kaliteli bir baskıyla Kalender yayınevinden çıkan kitaba okuyucuların ilgisi büyük oldu.
Yayınevi sahibi Muharrem Uçan kitaba bu kadar büyük bir ilgi olacağını beklemediklerini söyledi. Kitabın yayınlanmasına vesile olan Kazak Türkleri Eğitim ve Araştırma Derneği (KATEAD) Başkanı Serkan Dinçtürk “Özellikle Türkiye Kazaklarının gençlerinin 12-20 Kasım 2016 tarihleri arasında bir hafta devam eden İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı’na gelerek çevirmen Nurgül Berikbolova’ya imzalatarak çok sayıda kitabı satın alması bizi sevindirdi. Bu bizim Şakenulı’nın romanını çevirip yayınlamamızın isabetli bir iş olduğunu ispatlamaktadır” dedi.
Jadi Şakenulı’nın romanı bundan altı sene önce, yani 2010 Kasım ayında Almatı’da yayınlanmıştı. Kitabın yazarı eserinde Türkiye Kazakların göç liderlerinden ve ismi efsaneye dönüşen Elishan Batur Elifoğlu’nun hayatı ve halkını özgürlüğe ulaştırma yolundaki mücadelesini ustaca tasvir etmişti. 400 sayfalık kitap ilk yayınlandığında sadece Türkiye’de değil, Kazakistan ve Doğu Türkistan Kazakları arasında da büyük bir yankı uyandırmıştı.
Türkiye Kazaklarının göçü hakkında bugüne kadar Kazak yazarlar birçok roman yayınlamıştı. Ancak, bu romanlar arasında bu kitabın ayrı bir yeri ve önemi olacağı muhakkaktır. Çünkü Şamis Kumarulı Altaylardan Tibet’e göç eden Kazaklar hakkında “Böke Batur” ve “Gözyaşları Tükenmeyecek”, Baturhan Kusbegin “Zuka Batur”, Jaksılık Samiytulı Osman Batur hakkında dört ciltten oluşan “Kaharlı Altay” Kabulhak Gülmezhanoğlu Gansu’dan Şinghay’a göç eden Kazaklar hakkında “Dumanlı Bozkır” ve Zeynullah Sanikulı ünlü Taekwondo sporcusu Mustafa Öztürk’ün dedesi Tölevbay hakkında “Sergelden” gibi tarihi romanlar yazmış olmalarına rağmen, bunlarda Türkiye Kazakların Hindistan ve Pakistan’daki sıkıntılı günleri yer almamıştı.

Kazak göç liderlerinden Delilhan Canaltay ile
Jadi Şakenulı romanını yazma sürecinde Doğu Türkistan, Kazakistan, Moğolistan ve Türkiye’ye seyahatler düzenleyerek göçün günümüzde yaşamakta olan canlı şahitleri veya onların çocukları ile görüşerek bilgi toplamıştı. Bu meyanda 2008’de yazarı biz İstanbul Atatürk Havaalanı’nda karşılayarak Türkiye’de görüşüp konuşmak istediği kişileri bulmasına yardımcı olmuştuk. Böylece İstanbul’da Zuvka Batur’un torunları Fazile Canaltay, Minan Altay, Selime Kırgızlı gibi yaşlı nineler ve Delilhan Canaltay, Madelim Çalışkan ve Abdülcelil İnan gibi aksakal ve göç liderleri, İzmir’de Hasan Oraltay ve Şirzat Doğru gibi büyüklerimiz ve Niğde şehri Altay köyünde Elishan Batur’un yeğeni Ateyhan Bilgin gibi göçün içinde bulunmuş kimselerle görüşmeler yapmıştı.
Birkaç sene boyunca süren araştırmaların neticesinde elde ettiği bilgilerle Şakenulı “Hazin Göç” romanını 2010 senesinin başlarında tamamladı. Romanda Türkiye Kazaklarının Altaylardan Barköl’e, Barköl’den Gansu ve Şinghay’a göçü, Şinghay topraklarında Müslüman Çinliler Döngenlerle çatışmaya girmeleri, bu sebeple 1940 yılı başlarında Hindistan’a göç etmesi etraflıca ele alınmaktadır Tüm bu olaylar romanının başkahramanı Elishan Batur’un hayatı çerçevesinde anlatılmaktadır.
Yazar Türkiye Kazakların göçünü romanlaştırırken niçin Elishan Batur’u başkahraman olarak aldığını şu sözlerle açıklamaktadır: “Göçün ilk dalgasından korkusuz lider Elishan Elifoğlu’nun (1908-1943) aslan gibi heybetli şahsiyetini gördüm. Göç hakkında yukarıda belirttiğim gibi birçok eser yazılmış olsa da, özel olarak bu şahsiyetin hayatı ve göçü uzun mesafelere taşıyan önderliğini tasvir eden ayrı bir kitap yazılmamıştı. Bununla birlikte, bu tarihi araştıranlar arasında onu küçümseyen veya ona karşı olumsuz herhangi bir şey yazan da yoktu. Fani dünyada ancak 35 sene kadar yaşayan, anne ve babası, ağabey ve kardeşleri, hatta karısı ve çocukları düşman tarafından katledilen, geride hiç nesli kalmayan, kendini halkına adayan ve sonunda kendisi de şehit düşen onun yüce hayatı ve acılı tarihine hiç kimse kayıtsız kalamazdı. Sadece Kazaklarda değil, tüm dünyada nadir rast gelinebilecek kahramanlıklarla dolu hayatın ve altın efsanenin kahramanı olan Elishan Elifoğlu hakkında bir şey yazmamak kaderin ve Tanrı’nın adaletsizliği olacaktı.”

Niğde Altayköy’ün girişinde köyün eski muhtarı Mustafa Kök ile birlikte
Şakenulı romanını 35 gibi çok genç yaşta Hindistan’da salgın hastalıktan vefat eden Elishan Batur’un hayata gözlerini kapatmasıyla sonlandırmaktadır. Elishan Batur 1944’te genç yaşta vefat etmesine rağmen, onun önderlik ettiği göç yarı yolda kalmamıştır. Onun Osman Zayıfoğlu, Hamza Yahyaoğlu İnan, Halife Altay, Kulanbay Nazır ve Ateyhan Bilgin gibi dava arkadaşları 1952’de göçü Türkiye’ye ulaştırmıştır.

Yazar Elishan Batur’un yeğeni Ateyhan Bilgin ile birlikte
Yazar romanın sonuç kısmında Elishan Batur’un yeğeni Ateyhan Bilge’nin 40 yıl aradan sonra Türkiye’den Hindistan’a giderek amcasının mezarı başında bir Fatiha okuduktan sonra söylediği şu sözlere yer vermektedir: “Selamün aleyküm sevgili amcacığım! Daima izinizde olan kardeşiniz geldi yanınıza. Çok genç yaşta, bahtiyarlığa ulaşamadan hayata gözlerinizi kapattınız. Sizin arzu ettiğiniz her şey oldu. Gözleriniz kapanana kadar “Türkiye, Türkiye” dediniz. Siz vefat ettikten on yıl sonra, 1953’te hepimiz yeniden orada bir araya geldik, silah arkadaşlarınız ağabey ve kardeşleriniz, yani biz Osman, Halife, Sadey, Savutbay, Kulanbay, Seyithan ve daha sonra arkamızdan gelen Alibek, Hamza, Sultan Şerif, Hüseyin ve Delilhan’ın obalarıyla sayılarımız daha da artarak topluca Türkiye’ye göç ettik…
Ağabey, siz doğru söylemişsiniz. Dilimiz, kültürümüz ve tarihimiz bir Türk kardeşlerimiz bizi yadırgamadı. Başımızdan okşayıp, bize kucak açtılar. Onlar bizi dallarını fırtınaların kırdığı, yapraklarını yağmurların aşındırdığı ulu Türk çınar ağacının bir dalı gördüler. Ellerinden gelen yardımı bizden esirgemediler. Hayal ettiğiniz güzel günlere halkınız artık kavuşmuş bulunuyor…
Böylece dünyanın dört bir tarafına çil yavrusu gibi dağılan soydaşlarınız tekrar birleştiler, sizin endişe ettiğiniz durumlardan kurtularak rahata kavuştuk. Halkınız için can verdiniz, ama geride kalan kardeşleriniz sizin gösterdiğiniz hedefe ulaştılar…
Sadece eski dünya değil, okyanusların ötesindeki yeni dünya olan Amerika Birleşik Devletleri bile Altay’dan Anadolu’ya kadar yedi bin kilometreden daha fazla yolu kat eden bizim ulu göçümüz hakkında, ulu göçümüzün ulu lideri olan sizin hakkınızda yazdılar. Kazakları dünyadaki en korkusuz, en kahraman halk diye nitelendirdiler. Sizin kanla yazdığınız altın tarih Kazakları tüm dünyaya meşhur etti. Sizin torunlarınız bugün sadece Türkiye’de değil, tüm Avrupa ülkelerinde mutlu bir hayat sürdürüyorlar. Onlar kendilerinin yılmaz ruhlarını muhafaza ediyorlar, Kazak isimli asil bir halkı kimseye boyun eğdirmeyen sizin gibi batur atalarıyla gurur duyuyorlar. Bununla kendilerinde güç buluyorlar ve nesilden nesile bunu aktarmaya çalışıyorlar. Şimdi de dünyanın dört bir yanına dağılan Kazaklar, atayurt Kazakistan’da toplanıyorlar.”
Evet, Türkiye Kazaklarının ataları çok sıkıntılı günler baştan geçirmiş olsa da, günümüzde onların torunları, Kazakların asırlar boyu özlemle beklediği atayurt Kazakistan’ın bağımsızlığını görmek bahtiyarlığına da şahit olarak mutlu bir hayat yaşamaktadırlar. Ancak onlar atalarının baştan geçirdikleri zorluk ve sıkıntıları unutmak durumunda değildirler. Bu yüzden “Hazin Göç” romanının Türkçeye kazandırılması önemli bir gelişmedir. Bu roman sayesinde sadece Türkiye Kazaklarının genç nesilleri değil, aynı zamanda 80 milyon Türk halkı da özgürlük korkuteli otele gelen escort uğruna Kazakların hangi zorluklarla katlandıklarını ve ne kadar kurban verdiklerini öğreneceklerdir.

Yazar İzmir’de göç liderleriden Alibek Hakim’in oğlu Hasan Oraltay ve Alaş Kımız Çiftliği’nin sahibi Şirzat Doğru ve eşi ile birlikte
Bu sebeple Jadi Şakenulı ve onun eserini ilk defa Kazak Türkçesinde yayınlanmasına urla rus escort imkân sağlayan bağımsız Kazakistan’a Türkiye Kazakları minnettardır. Bu sebeple onlar 2016 senesinde Kazakistan bağımsızlığının 25. yılını büyük bir coşkuyla kutladılar.
Türkiye Kazaklarının Tibet’i aşarak Himalayalar’dan geçerek Hindistan ve Pakistan’a ulaşmasında karşılaştıkları inanılmaz zorlukları ve ondan sonra Türkiye’ye gelip yerleşmeleri ilk defa bir roman çerçevesinde geniş çaplı ortaya koyan “Hazin Göç”ün Türkçeye kazandırılmasında emeği geçen herkesi kutluyorum. torbalı escort Bu roman Türk okuyucularına sadece Elishan Batur’un hayatını değil, aynı zamanda Kazak halkının özgürlük yolunda nasıl bir zorluk ve engelle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, onunla mücadele etmekten çekinmeyen cesur bir halk olduğunu da gösteren muhteşem bir eserdir.
Prof. Dr. Abdulvahap Kara
trenckot fiyatları
20 Aralık 2018 - 22:47
Benim dedemin dayısı olur Kazakça Dedemin dayısına Eliskan Batur denilir