CENGİZ DAĞCI’NIN 100. YILINDA TÜRK EDEBİYATI VAKFI’NDAN BÜYÜK HİZMET

Türk Edebiyatı Vakfı’nda 2 Mart 2019 tarihinde gerçekleşen “Kırım’ın Ebedi Sesi Cengiz Dağcı” panelinde Dağcı araştırmalarıyla tanınan İsa Kocakaplan vakıf yayınlarından çıkan kitabını hediye etti.

Bu kitap, Türk Edebiyatı Vakfı’nın büyük yazar Cengiz Dağcı’nın 100. yılına armağan olarak yayınlanacak olan üçlü kitap setinin ilkidir. Diğer iki kitap da yakında okuyucularıyla buluşacaktır. Devamı…


100. YILINDA CENGİZ DAĞCI ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE ANILIYOR

Bugün, yani 2 Mart 2019 Cumartesi günü Sultanahmet’te Türk Edebiyatı Vakfı’nda önemli bir etkinlik daha gerçekleşti. Vakfın Sultanbeyli Belediyesi ile birlikte düzenlediği panelin açılış konuşması Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Serhat Kabaklı yaptı. Akabinde kürsüye gelen Sultanbeyli Kaymakamı Metin Kubilay konuşmasında Dağcı’nın edebi şahsiyetinin 100. yılında anılmasının önemine işaret ettikten sonra konuşmacılara başarılar diledi.

 

Doğumunun 100. yılı dolayısıyla büyük yazar, Kırım’ın ebedi sesi Cengiz Dağcı’yı çeşitli yönleriyle andık. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü doktora öğrencisi Buket Kemiksiz “Dağcı’nın Eserlerinde 1944 Kırım Türklerinin Sürgünü” konulu bir konuşma yaptı. Devamı…


ÜNLÜ KAZAK TÜRKOLOG ABDUVALİ HAYDAR VEFAT ETTİ

Kazakistan’ın önde gelen dilbilimcilerinden Prof. Dr. Abduvali Haydar 27 Şubat Çarşamba günü 95 yaşında hayata gözlerini kapadı. Dünyaca tanınmış türkologlardan olan Prof. Dr. Haydar’ın dilbilimi konusunda çok sayıda kitabı ve makaleleri bulunmaktadır. Kazakistan’da dilbilimin gelişmesine katkıları ve Kiril harflerinden Latin harflerine geçişinde emekleri büyüktür. Ayrıca dilbilim sahasında çok sayıda uzman ve bilim adamı kazandırmıştır. Benim de hayatımda ilk gördüğüm ve sohbet ettiğim Kazakistanlı bilim adamı idi. Soğuk Savaş’ın hüküm sürdüğü ve Kazakistan’ın demir perde ile dış dünyaya sıkı sıkı kapalı olduğu  1982’de İstanbul Üniversitesi’nde Tarih Bölümü’nde lisans eğitimine başladığımda Uluslararası Türkoloji Sempozyumu yapılıyordu. Bu sempozyuma Kazakistan’dan tek bilim adamı Abduvali Haydar idi.

Devamı…


CENGİZ AYTMATOV’UN ROMANLARINI HİÇ ÖZBEKÇE OKUDUNUZ MU?

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirmiş olduğumuz Özbekistan seyahatimizde satın aldığımız çok sayıda kitap arasında Cengiz Aytmatov’un Özbekçeye çevrilmiş romanlarının seçkilerinden oluşan bir kalın bir kitap da vardı. Geçtiğimiz yıl, yani 2018 yılında Taşkent’te yayınlanan bu eser Cengiz Aytmatov’un Cemile, Samanyolu, Beyaz Gemi, Erken Dönen Turnalar ve Elveda Gülsarı gibi eserlerinin Özbek dilindeki tercümelerini ihtiva ediyor.

Devamı…


TÜRKİYE İLE KAZAKİSTAN’IN İKİ ÖNEMLİ ŞAİRİ NASREDDİN HOCA’I ŞİİR DİLİYLE ANLATIYOR

Yarın İstanbul’da Türk dünyasının sevilen ortak şahsiyeti Nasrettin Hocayı şiir diliyle kitaplaştıran Kazakistan ve Türkiye’nin iki önemli şairi Marcan Erşu ile Profesör Doktor Mahmut Kaya İstanbul’un tarihi mekanlarından Sultanahmet’te Türk Edebiyatı Vakfı’nda ilk defa bir araya gelerek okuyucularına Nasrettin Hoca’nın fıkralarını manzum bir şekilde takdim edeceklerdir. Edebiyat ve kitap kitapseverlere bu tarihi toplantıyı kaçırmayın derim.

Türk Edebiyatı Vakfı, 16 Şubat 2019 Cumartesi, Saat: 11.00 – 12.30

Meraklısına mansuz Nasreddin Hoca fıkralarına örnek. Türkçeden Kazakça şair ve yazar Marjan Erşu’nun başarılı bir çeviri yaptığı görülüyor.

Bu kitap kültürümüze büyük bir katkıdır. Baskılar da renkli ve kalitelidir. Yazarları ve çevirmenleri Prof. Dr. Mahmut Kaya ve Marjan Erşu’yu kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Prof. Dr. Abdulvahap Kara


ALİ ŞİR NEVAİ’NİN DOĞUMUNUN 578. YILI TAŞKENT’TE KUTLANDI

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Özbek şair Ali Şir Nevai’nin doğumunun 578. yılı dolayısıyla uluslararası konferans düzenlendi.

Ali Şir Nevai Taşkent Devlet Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesinde düzenlenen konferansa, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 10’dan fazla ülkeden çok sayıda bilim insanı ve uzman katıldı.

Konferansın açılışında konuşan Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi Rektörü Suhrat Siraciddinov, Nevai’nin kendi döneminde Çağatay Türkçesinin daha da gelişmesi için büyük katkı sağladığını vurguladı.

Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Nevai’nin yetiştiği ülkede büyükelçi olarak görev yapmasının gurur verici olduğunu belirterek Türk kültürünün temellerinin atıldığı bu toprakların insanlığa çok sayıda düşünür ve bilim insanı verdiğini ifade etti. Er, günümüzdeki Özbekçenin yazı dilinin Nevai’nin geliştirdiği Çağatayca üzerine kurulduğunu anımsatarak Nevai’nin yazdığı eserlerle Çağataycanın gelişmesine büyük bir katkı sağladığını aktardı.

Nevai’nin yazdığı eserlerin sadece Türk dünyası için değil, tüm insanlık için büyük önem taşıdığını dile getiren Er, Nevai’nin tüm insanlığa ışık saçan bir güneş olduğunu söyledi.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara ise Nevai’nin yaklaşık 600 yıl önce yazdığı eserlerin etkisi ve öneminin günümüze kadar kaybolmadığına işaret ederek o dönemde şairlerin eserlerini Farsça yazmasından dolayı Türkçenin tehlikede olduğunu, Nevai’nin de yazdığı eserlerle bunu önlediğini ve Türkçenin önemli bir dil olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.

Daha sonra Büyükelçi Er, İngiltere’nin Taşkent Büyükelçisi Christopher Allan ve Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Samir Abbasov, bu ülkelerdeki kütüphanelerde bulunan Nevai eserlerinin dijital ortama dönüştürülmüş nüshalarını Özbek tarafına hediye etti.

– Ali Şir Nevai

Yazdığı eserlerde 26 binden fazla tekrarlanmayan kelime kullanmasından dolayı Çağatay Türk edebiyatının Shakespeare’i olarak nitelendirilen Ali Şir Nevai, 9 Şubat 1441 tarihinde Afganistan’ın batısındaki Herat kentinde doğdu. Horasan ve Semerkant’ta eğitim gören Nevai, Timurlu Sultan Hüseyin Baykara döneminde vezirlik yaptı.

Devlet işlerinde aktif görev alan Nevai, o dönemde kendi imkanlarıyla 40 kervansaray, 17 cami, 10 büyük konak, 9 hamam, 9 köprü ve 20 havuz yaptırdı. Nevai’nin Çağatay Türkçesinin yanı sıra kısmen Farsça da kaleme aldığı yüzlerce gazelinin yer aldığı 30’dan fazla eseri ile Nesaim-ül Mehabbet ve Muhakemet-ül Lügateyn gibi tasavvuf alanında yazılı eserleri bulunuyor.

Nevai, 1501 yılında doğduğu şehir Herat’ta vefat etti.

https://www.mynet.com/ozbekistanda-sair-ali-sir-nevai-konferansi-110104879535


ТАЯУДА ТҮРКИЯДА ТОҚСАННАН АСЫП ДҮНИЕ САЛҒАН КӨПТІ КӨРГЕН САНСЫЗБАЙ АТАНЫҢ ӨМІРДЕН ТҮЙГЕНДЕРІ

Осы аптада Астанаға қайғылы хабар жетті. Түркияда тұратын 91 жастағы ақсақал Сансызбай Қыдырханұлы қажы қаңтар айынын 31 күні дүниеден өтіпті. Оның жаназасы мүбарак жұма күні намаздан соң Ыстамбұлда жерленіпті. Марқұмның жаны жаннатта болсын. Отбасына және жақын туыстарының қайғыларына ортақтасып көңіл айтамын.

Мен 2018 жылдың күзінде Мимар Сінан көркем өнер университетінің профессоры, құрметті үстазым Әбдіуақап Қараның шақыруымен Ыстамбұлға барған едім. Зерттеуім Халифа Алтай және Түркиядағы қазақ диаспорасы болғандықтан 2018 жылы, 25-ші қазан күні Зейтінбұрында өмір сүріп жатқан және Түркиялық қазақтар Чанан ата деп білетін Сансызбай атаның үйіне барып сұхбат алған едім:

Devamı…


TÜRKİYE KAZAK GÖÇ LİDERLERİNDEN DELİLHAN CANALTAY’IN KİTABI TÜM SEÇKİN KİTAPÇILARDA

Geçen hafta baskıda olduğunu duyurduğumuz kitap nihayet Türkiye’nin seçkin kitapçılarında satışa sunuldu. Kitabı internetten satış yapan sitelerden de satın almak mümkün.

Türkiye Kazaklarının göç önderlerinden Delilhan Canaltay 90 yıllık hayatında birçok tarihi olaya şahitlik etmiştir. 1937’de daha 15 yaşındayken babası Canımhan Tilevbayoğlu ile birlikte hacca gitmiş ve hac yolunda İstanbul’da bulunmuştur. Karaköy’de hac yolcularıyla çekildiği fotoğrafı yıllar sonra Türkiye’ye geldiğinde bulmuştur.

Devamı…


ЕЛІМІЗ БАР ЕДІ, ЕЛ ӨЗІМІЗДІКІ ДЕЙ АЛМАДЫҚ

Түркия қазақтарының көш жетекшілерінен Дәлелхан Жаналтайдың бірінші дүниежүзі қазақтары құрылтайындағы (1992) сөзінен:

«…Біздің еліміз бар еді, ел өзіміздікі демедік. Жеріміз бар еді, жер өзіміздікі демедік. Қүлдықта болдық. Алланың жәрдемімен бүгінгі күнге жеттік. Біз елімізді не үшін тастап кеттік? Бір жерге барып шаруа жасайық деп шыққан жоқпыз. Сауда жасап, бай болайық деген ой да келмеді. Біз ең қымбат дінімізді, қүлдықтағы елімізді қүтқарып қалғымыз келді. Міне Аллаға шүкір, мемлекетіміз қүрылып, егеменді ел болдық. .Енді бүдан былай бірлікте болып, қазақ халқының, Қазақстан Республикасының өрлеп, дамуы үшін күресуіміз керек…»