18 Mart 2021’te Zeytinburnu’nda yapılan Abay Meydanı töreninde açılış konuşmasına Kazakistan Ankara Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekuly Zeytinburnu’nda doğma büyüme bir akademisyen olarak bizi uygun gördüler. Böylece bu şerefli vazifeyi yerine getirmeye çalıştık. Buna vesile olan kadirşinas sayın Büyükelçim’e müteşekkirim.
Törene Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Mukhtar Tilevberdi beyefendinin katılacak olması sebebiyle, açılış konuşmamızın Kazak Türkçesiyle yapılması uygun görüldü. Ancak, zamanın kısıtlı olması sebebiyle Türkiye Türkçesinde kısa da olsa konuşmanın ana hatlarını verme şansımız da olmadı.
Бұл туралы Ыстамбұлда 2021 жылы, 18 наурыз күні Абай алаңының ашылу рәсімінде сөйлеген сөзімізде баяндадық. Сол мәтінді төменде толықтай жариялап отырмыз.
Құрметті Қазақстан Республикасы Премьер-Министрдің орынбасары – сыртқы істер министрі,
Құрметті Түркі Кеңесінің төрағасы
Құрметті Қазақстан Республикасының Түркия Республикасындағы Елшісі,
Құрметті Қазақстан Республикасының Ыстамбұл қаласындағы Бас консулы,
Құрметті Ыстамбұл қала әкімі мен мэрі,
Құрметті Зейтінбұрны мэрі,
Құрметті қонақтар!
Бүгін осында Түркия-Қазақстан байланыстарында маңызды бір іс-шара үшін бас қосып отырмыз. Тек Қазақстан ғана емес, сонымен қатар Түркі дүниесінің белгілі ақыны, ойшылы Абай Құнанбайұлының туғанына 175 жыл толуына орай маңызды бір шараны, атап айтқанда осы алаңға ұлы ақынның атын беру және Қазақ сәулетшісі қолымен құйылған Абай ескерткішінің ашылу рәсімін іске асырмақпыз.
Yeğenim Medine ve damadım Abay için Mart 2021’de yapılan Betaşar (Duvak Açma) merasiminden görüntüler. Korona virüs sebebiyle alınan tedbirler çerçevesinde düğün yapmak kısıtlandı.
Ancak, yemeksiz nikah merasimi yapılabiliyor. Belediye yetkilisinin kıydığı resmi nikah töreninden sonra Kazak Türklerinin “betaşar”, yani duvak açma töreni değerli sanatçı Sedat Solakoğlu ve Mehmet Alim tarafından gerçekleştirildi. Bu tören Kazaklar için çok önemlidir.
Kazakistan Haberleşme ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı, Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Dünya Kazaklar Cemiyeti ve Vatandaşlar Vakfı’nın çevrimçi düzenlediği toplantıda “Russian Practices of Governance in Eurasia Frontier Power Dynamics: 16th Century to 19th Century” isimli yeni çıkan kitabın tanıtımı 19 Ocak 2021’de Almatı’da çevrimiçi yapıldı ve sosyal medyadan yayınlandı.
Kitabın yazarı Prof. Dr. Gülnara Kendirbai New York’taki Columbia Üniversitesi’nin Harriman Enstitüsü’nde öğretim üyesidir.
2014 жылы Азаттық радиосы бұрынғы қызметкерлері арасында 1991 жылы 16 желтоқсан күні Қазақстаннын тәуелсіздігін алғаш әлемге жариялаган хабарды кім оқығаны туралы талас тартыс әлеуметтік желілерде орын алды.
Біреулер, Хасен Оралтай таратты десе, екінші бір журналисттер Өмірхан Алтын таратты деді. Ал Өмірхан болса:
Mustafa Çokay’ın (1890-1941) yaşadığı devirde Sovyetler Birliği dimdik ayaktaydı. Bu sebeple onun en büyük ülküsü Türkistan’ın bağımsızlığı idi. İşte onun bu ülküsünü bu resmin arka planda koşan beyaz atlar sembolize etmektedir.
Türkiye Kazaklarının 1930’ların ikinci yarısından 1950’lerin başına kadar süren Doğu Türkistan’dan Anadolu’ya yaptıkları göçün tarihine baktığımızda bu göçün rastgele değil, liderlerinin öncülüğünde yapıldığını görürüz. Bunlar Elishan Batur, Zayıp Teyci (bazı eserlerde Zayif Teyci geçer), Nurgocay Batur, Alibek Hakim, Sultan Şerif Teyci, Hüseyin Teyci ve Delilhan Canaltay gibi şahsiyetlerdir. Bu liderler dillerini, dinlerini ve kültürlerini korumak ve hür yaşamak için vatanlarından hicret etmeye mecbur olmuşlardır. Biz bu göç liderlerinden 2018’de doğumunun 110. yılı olması sebebiyle Elishan Batur hakkında biri Türkiye’de ve ikincisi Kazakistan’da olmak üzere iki makale neşretmiştik. Ayrıca aynı yıl Astana’daki Avrasya Devlet Üniversitesi’nden davet ettiğimiz değerli tarihçi Prof. Dr. Tursınhan Zakenoğlu ile birlikte iki de konferans vermiştik. Bunlardan biri İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Topkapı Kültür Evlerinde, diğeri de Bağcılar Belediyesi’nde gerçekleşti. Elishan Batur’u bu makalelerden kısaltarak anlatmaya çalışacağız.
Sabah kahvaltıdan sonra kapı çaldı. Kargo. Bir çiçek. Bayram değil, seyran değil, bu çiçek de nedir? Merak ettim. Hemen kartı okudum. Çiçek İngiltere’den dün hayatını yazıp paylaştığım Kazakların büyük ulemasından Yahya Molla’nın İngiltere’de Londra’da yaşayan torununun kızı Yıldız İnan’dan geliyordu. Ailesi adına bu yazı için Londra’dan çiçek göndererek teşekkür ediyordu.
Benim için büyük sürpriz oldu. Duygulandım. Hacı Hamza İnan’ın torunu olmak böyle bir şey. Hacı Hamza bilge kişiliği var demiştik. O da böyle kadirşinastı.
Altay’da geçen asrın ilk yarısında yaşayan iki büyük din aliminden birisi Akıt Hacı Ülimcioğlu ise, diğeri Yahya Molla’dır. Kazakların Molkı kabilesine mensup Akıt Hacı ve eserlerini günümüzde bilmeyen yoktur. Ama, nedense Yahya Molla ismi pek bilinmez. Bunun bir nedeni de, herhalde, Akıt Hacı’nın din alimliğinin yanısıra, ardında yazılı eserlerini bırakabilmiş olmasıdır. Akıt Hacı İslam dini ile ilgili görüşlerini ve yaşadıklarını şiir diline dökmüş ve o zamanın kısıtlı olanaklarına bakmaksızın daha sağlığında şiir kitaplarını Kazan’da bastırabilmiştir. Fakat, Yahya Molla ardında yazılı bir eser bırakmadığından olsa gerek, hakkında fazla bir araştırma yapılmamıştır.
Ne mutlu ki, Yahya Molla’nın torunları var. Istanbul’da yaşıyorlar. Onlardan biri Hacı Hamzaoğlu Abdülcelil İnan’dır. Yahya Molla hakkındaki bu yazımızı, onun verdiği bilgiler temelinde yazdık.
Hacı Abdülcelil İnan Hamzaoğlu, Yahya Molla torunu (Almatı, 2005 – Abdulvahap Kara arşivi)
Yahya Molla, 1875 yılında Kazakistan’ın doğusunda yer alan Zaysan’da dünyaya geldi. Kazakların Nayman boyunun Törtuvıl koluna mensup Yahya Molla’nın babası Burkat idi. Arkat ve Bölekbay isimli iki kardeşi olan Burkat’ın Yahya’dan başka Caylavbay isimli bir oğlunun daha olduğunu biliyoruz. Yahya, daha çocukluğunda, zekiliği ve çalışkanlığı ile ön plana çıktı. Köyün imamından ilk derslerini aldıktan sonra, yüksek tahsil için Semey’e geldi. Semey’de o zamanın üniversitesi sayılan Galiya Medresesinde öğrenim görmeye başladı.